4 Şubat 2013 Pazartesi

Gerçek bir hikaye : ALİVE / Yaşamak İçin



Çok önceleri duymuştum bu olayı. Tüylerimi diken diken etmişti "nasıl olur, nasıl katlanılır" diye soruyor insan keni kendine.Hakkında kitaplar yazılmış belgeseller çekilmiş bir kaza.. Neyden mi bahsediyorum ? And dağlarındaki trajik kazadan.. Geçenlerde fırsat bulduğum bir boşluğumda izledim filmini.

13 Ekim 1972'de gerçekleşiyor kaza. “Old Christians” rugby takımı Uruguay Hava Kuvvetlerine ait uçakla Şili – Santiago’ya doğru yola çıkar. Oyuncular yakınlarıyla birlikte şen şakrak yola devam ederler.
Derken sarsıntıyla birlikte neye uğradıklarını şaşırırlar uçak alçaktan uçup sağ kanadını bir dağa çarpmıştır. Akabinde uçağın kuyruğu kopar.. Ve uçak yere çakılır metrelerce sürüklenir. Durduklarında 12 kişiyi kaybettiklerini görürler bu kayıpların devamıda gelecektir..




Kurtarılmayı beklerler ama nafile.. Zaten az olan yiyecek erzakları giderek azalmaya başlar. Eksi bilmem kaç derecelerde olan soğuk ve geceleri bastıran kar fırtınalarıda cabası.. Düşen uçağın gövdesini barınarak olarak kullanırlar. Geceleri hep beraber sokularak uyuyup ısılarını muhafaza etmeye çalışırlar. Giderek azalan umutları yıkıntılar arasından buldukları kırık bir radyodan aldıkları acı haberle yerlebir olur.Arama çalışmaları dururulmuştur..

Artık iş başa düşmüştür bir şeyler yapmalılardır ama herşeyden önce hayatta kalmaları lazım. En büyük sorun açlık !

Yiyecek stoğu biter ve ne yapabileceklerini düşünürler. Etrafta ne bir ot ne de hayvan vardır.Giderek büyüyen açlık onları bir düşünceye iter ; Ölen arkadaşlarının cesetleri..
Ya öleceklerdir ya da yiyeceklerdir.. Kimileri için bunu yapmak imkansız olup reddetselerde sonunda onlarında çaresi kalmaz ve cesetleri yemeye başlarlar..




Artık aranmıyorlardır her ne kadar yiyecek stokları olsada(!) bir süre sonra hepsi bu koşullara dayanamayıp ölecektir. Sonunda aralarında 3 kişi yardım bulmak için And Dağlarının eteklerinde güneye doğru yol alır. Kendilerine uçağın malzemelerinden uyku tulumu dikerler, yanlarınada et stoğu alıp 10 günlük bir yolculuğun ardından yardım isteyebilecekleri birini bulurlar..

İnanılmaz bir hayatta kalabilme öyküsü ve bu öykünün filme dökülmüş hali..
Ben çok etkilendim ve aslında sahip olduğumuz hiçbir şeyin farkında olmadığımızı farkettim. Sahip olduğumuz şeyler arttıkça onların değeri gözümüzde küçülüyor maalesef.. Kazadan hayatta kalan kişilerden bir tanesinin röportajını okumuştum cümlelerini tam hatırlayamasamda kısaca şöyle diyordu ; " yaşadıklarımdan sonra aslında ne kadar çok şeye sahip olduğumuzu öğrendim... "

Dilimizden Hamd’ı eksik etmeyelim..
İyi Seyirler..

1 yorum: